İlyas Bey Külliyesi
Antik çağın kültür merkezi Miletos, Roma İmparatorluğu ikiye bölünüp şehir Bizans kısmında kalınca, o güne kadar yaşadığı büyük ve güçlü döneminin sonuna gelmiş oldu. Antik tiyatro çevresinde küçük bir kale kent olarak kalan şehir, Menteşeoğullarının hakimiyetine geçtiğinde deniz ticareti tekrar başlamasıyla tekrar canlandı.
Daha sonra Osmanlıların elinde bir duraklama geçiren Miletos, 1402 de Ankara Savaşında Timur’un kazandığı zaferin arkasından Menteşoğlu İlyas Bey’e geri verilmişti. Artık adı Balat olan şehir ikinci başkent olmuş ve İlyas Bey tarafından yeni binalar inşa edilmiştir. Cami, çifte hamam, çarşı, medrese ve imaretten oluşan külliye o dönemde yapılmıştır.
Külliye Anadolu beylikler dönemi sanatının özgün yapılarından biridir. Tek kubbeli caminin duvarlarında kullanılan mermer bloklar Milet antik kentinden devşirmedir. Kubbeye geçiş ve kubbe tuğla örgülüdür.
Bir deprem sırasında minaresi yıkılmış ve pek çok yerinde çatlak ve kopmalar oluşmuş. Terk edildiği çok uzun yıllar boyunca her türlü koşuldan etkilenmiş.
Biz 2016 Kasımında gördüğümüzde, 2010 yılında biteceği söylenen bir proje dahilinde onarım yapılıyordu. En azından artık birşeyler yapılıyor diye sevindik, ama neden bu kadar yavaş olduğu hakkında bilgi verebilecek tek bir kişi bile göremedik.
Caminin karşısında iyi durumda sayılabilecek medrese derslikleri ve bir mezarlık görünüyor. Tarihi menengiç ağaçlarına zarar verilmemiş olması sevindirici.
Cami ve medresenin kuzeydoğusunda biri büyük biri küçük harap halde iki hamam bulunuyor.
Bu binaların üzerine ahşap direk ve makaslar kullanarak, binalara değmeyecek şekilde modern bir çatı koruması yapılmış.
Daha sonra araştırmalarımızdan öğrendiğimiz kadarıyla onarımlar bittiğinde, burası bir müze park haline dönüştürülecek ve ona göre düzenlemeler yapılacakmış.
Müze bittiğinde ölüye saygı, mezar yapımı, yıkanma, temizlenme gibi gelenekler sergilenecek.
Yıllar içerisinde, şu andaki durumundan çok daha kötü ve yıkılmış olduğu dönemlerde bile Balat ve çevresindeki köylerden insanların seccadelerini kollarının altına alıp, bayram namazlarını kılmak için burada toplanmaları bu külliyenin yılların geleneğiyle insaların hayatındaki yerini çok güzel anlatıyor.
İç kubbe ve mimari detaylar bizi büyüledi. Umarım biran önce biter ve biz de tekrar görmeye gideriz.