Güney Ege

Yolculuğun ilk kısmı Bodrum hariç bütün kıyıyı dolaşarak Güney Ege turu oldu. Elbette iç kısımlarda da çok görülecek yerler var. Ama onları başka bir geziye bırakalım dedik. Bu gezimizle alakalı gün gün yazılmış detaylı bilgilere bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 

Güney Ege Rotası

Gün gün etiketlediğimiz yukarıdaki yazılarımızı üzerilerine tıklayarak inceleyebilirsiniz. Heyecanımızı sizlerle paylaştığımızdan dolayı çok mutluyuz. Umarız sizler de keyifle okur, yorumlarınızı bize iletirsiniz.
Bizimle kalın.... 🙂
1. GÜN : Yola çıkarken anneciğime de uğrayıp helallik alalım dedik ve başlangıç noktamızı Urla yaptık.Kızı olduğumu artık hatırlamasa da, bir yerlerden tanıdık olduğumun farkında. Beni görünce hala seviniyor. Onun yüzünü güldürüp , içimizde bir hüzün, vedalaşıp düştük yola.
2. GÜN : Sabah güne bu güzel manzarayla uyanınca anca fark ettik, günlerdir boşuna evde kaldığımızı.Evde hazırlanmış, poğaça ve kurabiyelerimiz, yanında peynir, zeytin ve reçellerimiz ve sıcacık bir çayla, turistlerin artık çekildiği sadece bizim gibi birkaç sakinlik seven gezginin kaldığı sahilde kahvaltımızı yaptık.
3. GÜN : Karina Balık Restaurant’ da bize evini açan İbrahim Bey sabah uyandığınızda göreceğiniz manzara sizi çok şaşırtacak demişti. Gerçekten çok güzeldi ama bizi etkileyen sadece manzara olmadı. Sabah gün doğmadan uyanıp sahilde günün doğuşunu seyrederken oturduğumuz yerin hemen dibindeki denizin gün doğdukça yavaş yavaş bizden uzaklaşmasını şakın gözlerle izledik.
4. GÜN : Böyle campervan ile tatil yapmanın en büyük zevki sabah erkenden uyanıp, doğanın uyanışını izlemek.Campervan Türkiye’de pek kullanılmayan bir kelime ve tabi ki araç türü.VW Caddy, Ford Connect, Fiat Doblo benzeri ticari araçların, yatacak alan, dolaplar, pişirme alanları, buzdolabı gibi ilavelerle bir nevi küçük karavan haline getirilmesiyle yapılıyor.
5. GÜN : Herkes bıktı ama ben bıkmadım söylemekten. Bu tatilin en güzel anları bir sabahı böyle aydınlatmak bence. Halûk daha kalkmadan arabadan fırlayıp temiz havayı içime çekmek, sonra da arka kapıyı açıp ona gece kaldığımız yerin sabah halini göstermek. Ayrılmak istemediğimiz yerde kahvaltı etmek, ya da kahvaltı için daha da güzel bir yer bulmak. Küçükkıyıkışlacık hiç ayrılmak istemediğim yerlerden biri.
6-7-8. GÜN : Gençlerle geçen bir günün ardından, deniz kıyısında sakin bir uyku harika geldi.Biz arabamızı Ören’in son ucuna yerleştirdik. Paraşütler tam ortaya iskele bölgesine iniyor. Hadi yürüyelim dedik oraya doğru.Biz sabah erken uyandık ama sporu yapan onlar, çok yorulmuşlar belli, çadırlardan yüksek uyku sesleri !! geliyor, karavanların kapıları daha kapalı.
9. GÜN : Sonunda Çıktık tekrar yola. Fazla vedalaşmadık çünkü Datça yarımadasını gezip bitirince tekrar Marmaris’e uğrayacağız. Eliz’e söz verdik !! Ona kalsa ” Bahara kadar burada kalın hala noooolur !!” laflarıyla bizi bir yere bırakma niyeti yoktu.
10. GÜN : Bugün önemli bir gün. 10 Kasım. Sevgili Atamızı ebediyete uğurladığımız gün. Sabah arabanın kapısını açıp denizi selamlayıp, yağmurun kokusunu içime çektim. Saat kaç acaba derken 09.05 olduğunu hatırlattı bana korna sesleri. Bu küçük ilçede her can saygı duruşundaydı.
11. GÜN : Palamutbükü’nde güneşli bir güne uyandık. Kaldığımız yer köy kahvesinin önü olunca, sabah erkenden kahvenin yolunu tutan köyün yaşlı erkek grubunun meraklı bakışları günaydın dedi bize.
12. GÜN : Ovabükü gibi güzel bir yer bulmuşuz, arabamız sakız ağacının mis kokusunun altında, deniz önümüzde, yan tarafta karavancı komşularımızla muhabbet var. Gülbahar Hanım da eşi ve annesiyle zeytin toplamaya gitti. Ayrılmak istemedi canımız.
13. GÜN : Bütün gezimiz boyunca kaldığımız en lüks yer Selimiye koyuydu 🙂 Akşam bizim için kapatılmış özel iskelemizde başbaşa romantik bir ortamda yemeğimizi yedikten sonra, süit (!!!) arabamıza çekildik ve sabah arka balkonumuzda bu manzaraya ve hafif hafif yerdeki taşları okşayan denizin sesine uyandık.
14-15-16-17. GÜN : Marmaris abimin yaşadığı yer. O nedenle mis gibi duşumuzu alıp, kirlileri makinaya atıp, rahat bir uyku çekme zamanı. Ama ne mümkün, son bilmem kaç yılın en büyük ayını bu gece görebilecekmişiz bu da sabaha karşı 04.00 da olacakmış.
18. GÜN : Marmaris’te kahvaltımızı yaptıktan sonra artık yola çıkma zamanı geldi dedik. Navigasyonumuz bize Aksaz tarafından da yol olduğunu gösterince işimize geldi, çünkü Aksaz Askeri lojmanlarının kantini normal marketlerden çok daha ucuz ve biz oradan yararlanabiliyoruz.
19. Gün : Köyceğiz Gölü Günaydın karabataklar !! Sabah gün doğarken uyanınca göl üstünde küçük gruplar halinde uçan karabataklar günaydın dedi bize.Bu sefer Halûk’u da ikna ettim ve beraber girdik kaplıcanın havuzuna.
20. GÜN : Sabah güneşli bir güne uyandık. Sahilde sabah yürüyüşümüzü yapıp, yanında uyuduğumuz Hilton Oteli’nin bahçesini keşfedip, karnımız acıkınca da Sarıgerme’ye gidip kahvaltı edelim diye plan yaptık.
21. GÜN : Haluk’un arkadaşı Çiğdem namı diğer Çitos !! İnanılmaz bir hayvansever. Fethiye’de ki evinde içeride iki, bahçesinde altı, toplam sekiz kedi ve bir köpeği var. Bahçesinde derken sokakta gezip, yemek yemeğe gelenlerden bahsetmiyorum. Bahçenin içinde kocaman iki oda bir salon, evinin neredeyse üç tarafını dolaşan bir bölüm var tellerle kapatılmış.
22. GÜN : Ölüdeniz’de kışın hayat da geç başlıyor. Sessizliğe uyandık sabah.Karnımız da aç ne yapsak diyerek evlerin arasında dolaşırken açık bir bakkal gördük iç taraflarda. Sıcak ekmek de getirmiş. Aldık ekmeğimizi doğru milli parkın içine.
23. GÜN : Sabah uyandığımızda akşam yediğimiz tavuklar nedeniyle hala acıkmayınca, kahvaltıyı sonraya bırakıp, bir gün önce tabelasını gördüğümüz Fethiye Kaya mezarlarına bakmaya karar verdik.Ne de olsa Dalyandan hazırlıklıyız uzaktan bakıp birkaç resim çekeceğiz.
24. GÜN : Tertemiz havada uyandığımız Şahin Tepesinde sabah kahvaltımızı da oradan aldığımız ekmek, çay ve kendi malzemelerimizle yapmaya başlamıştık ki Niyazi bey Zeytin ve zeytin yağlarımız çok güzel denesenize dedi. Yanımızda var fazla taşıyamıyoruz cevabı üzerine önümüze bir tabak nar ekşili, sızma zeytinyağlı kırma zeytin koydu.
25. GÜN : Sonsuza uzanan Patara kumsalıDünya güzeli kumsal Patara ! Sabah kahvaltısını bu muhteşem sahil kenarında yaptık. Sonra da uzun bir yürüyüş. Ama sonuna varamadık. Tadına da doyamadık.Bu uzun kumsal da İztuzu gibi Caretta Carettaların yumurtlama alanı. Bu nedenle hava karardıktan sonra kumsalda bulunmak yasak.

Devamı Akdeniz Sayfamızda…