Karavan Yapımı (3)
Karavan yapım aşamalarımızı anlatmaya devam ediyoruz. Karavan yapımı (1) yazımızda aracın dışının toparlanmasından ve projelerinden, Karavan yapımı (2) yazımızda ise pencerelerin açılması, elektrik sistemleri ve kabloların döşenmesinden bahsetmiştik.
Bakalım sırada ne varmış ?
5- İç izolasyonunun yapılıp, duvar ve taban kaplamalarının yerleştirilmesi
Karavan içinde yaz kış yaşayabileceğimiz ve içindeyken de aynı evimizde olduğu gibi dış hava şartlarından etkilenmek istemediğimiz bir ortam. Bunun içinde iyi bir izolasyon yapılması gerekiyor. Dışarıda kar yağarken, içeride çalıştıracağınız bir ısıtıcıyla hemen ısınsın, ya da dışarısı sıcaktan bunalırken, klimanızı açtığınızda içerisi soğusun ama kapatınca da hemen ısınmasın isteriz. Bunun için döşeme ve kaplamaları yapmadan önce, duvar boşluklarının, tabanda hava akımını sağlayan oluklarla, taban döşemeleri arasının iyi bir izolasyon malzemesiyle doldurulması gerekir.
Biz de Homy’nin duvar, tavan ve taban boşluklarını folyolu cam yünüyle kaplattırdık. Aslında cam yününün içeride oluşan nem nedeniyle rutubet yapma ihtimali oluyormuş ama, bu tür araçlarda, içerisi bu kadar girintili çıkıntılıyken en uygunu bu oldu. Belki köpük olabilirdi ama hem maliyeti çok, hem de çok profesyonel imlatçılar bulmamız gerekirdi, onu da nerede buluruz bilemiyorum.
Cam yünü kaplamaların üzerine de su kontrası ile kaplama yapıldı. “Su kontrası ne?” derseniz aslında tekneler için üretilmiş birkaç kattan oluşan bir nevi kontraplak, ama katlar birbirine reçine veya benzeri bir malzemeyle yapıştırıldığından suya dayanıklı hale geliyor ve aynı kalınlıktaki diğer malzemelere göre daha hafif kalıyor. Ayrıca bir avantajı da yavaş yavaş alıştırılarak eğilip, bükülüp şekil de verilebilen bir ürün olması. O nedenle karavan ve tekne imalatçılarının vazgeçilmezi.
Biz de duvarları daha sonra kumaşla kaplatmayı planladığımızdan altına su kontrası yaptırmayı uygun bulduk.
6- Temiz, gri ve siyah su depolarının imalatı,
Aslında duvar kaplamalarıyla eş zamanlı giden bir iş de su depolarının yapılması. Su depoları karavan ve teknelerde renklerle ifade ediliyor. Üç çeşit su deposu bulunuyor.
Beyaz ; içine temiz kullanım suyunun konulduğu depo,
Gri ; mutfak giderine bağlanan oranın atıklarının toplandığı depo,
Siyah ; tuvalet ve banyo atık sularının toplandığı depo.
Bu depolar araçta en çok yer kaplayan bölümler. İçine koysan bir dert, dışına alsan başka bir dert.
Bütün araçların alt taraflarında karoserin aralarında boşluklar oluyormuş. İşte bizim karavana da projeye göre mutfak ve tuvaletin geleceği yerlerin tam altlarında kalan bölümlere ölçülerine uygun olarak iki su deposu yapıldı. Her ikisi de 50’şer lt kapasiteli, toplamda 100 lt kirli su kapasitemiz var. Ama en büyük problem temiz su deposunun yeriydi. Homy zaten minicik bir karavan olacak, içeride her yer ona göre planlanmış, su deposu çok yer kaplar. Arka koltuğun altına mı yapsak, mutfak dolabını iptal edip oraya mı koysak gibi bir sürü fikirden sonra, aklımıza stepne boşluğu geldi. Transporterlarda stepne aracın arka alt tarafında, dışarıda bulunuyor. Orası da epey bir alan. Karavancımız epey bir mırın kırın ettikten sonra (çünkü içeriye yapmak çok daha kolay) mecburen kabul etti. 120 lt lik özel imalat su deposu oraya monte edildi. Stepne de arazi araçlarında olduğu gibi arka kapının üstüne yerleşti. Biz Homy’nin dışarıdan çok fazla delik deşik edilmesini istemediğimizden, su doldurma kısmını içeriye aldık. Hemen bagaj kapağını açıp doldurabiliyoruz.
Pis su depolarının boşaltılaması ise çoğu karavancının yaptığı gibi, bir sokak mazgalı bulup boşaltma şeklinde olacak mecburen.
7- Mobilyaların ve bölmelerin imalatı ( mobilyaların imalatı yapılıyor ama montaj yapılmıyor )
İşte oh mobilyalar başlıyor araba bitecek artık diye düşündüğümüz, aslında kabuslarımızın başladığından habersiz olduğumuz zaman geldi. “Benim iki günlük işim var mobilyalarla abla !” İzmir’de birinden bu sözü duyarsanız bilin ki iyi ihtimal iki hafta, kötü ihtimal beş aylık işi vardır. Bizimki kötü ihtimaldi. Neyse bu konuyu başka bir yazıda anlatacağım size.
Efendim karavana mobilya yapmak öyle kolay ve basit bir iş değilmiş maalesef. Biz ilk usta dört ay sonra neredeyse hiçbir şey yapmadan gidip, yerine adam gibi bir usta gelip işimizi yapmaya başlayınca fark ettik durumu.
Bir kere arabanın içi evimizin içinde olduğu gibi köşeli ve düz değil, düz olmayan yerlerde de heryerde eşit boy ve şekilde değil. Bu nedenle her bir dolabın yan duvarının yapımı için önce bir karton kalıp çıkıyor, buna göre ahşap kesiliyor, yerine konduğunda bir kerede yerine takılırsa çok şanslısınız, ama genelde kenarlarının duvarlara sıfır yapışması için tekrar tekrar düzeltmeler yapılıyor, ki buna bilenler ahşabın alıştırılması diyorlarmış.
Bizim mobilyalarımıza bir usta başlayıp, daha iyi olan diğer usta bitirdiğinden muhteşem olmadılar, ama Murat usta elinden geleni yapmaya çalıştı konforumuz için. Bazen bizim aklımıza gelmeyen detaylara bile dikkat etti. Mobilyaların ana iskeletleri bittikten sonra, hepsi tekrar aracın dışına alındı. Neden mi ?
Çünkü duvar ve tavan kaplamaları yapılacakmış !!
8- Duvarların ve tavanın kumaş, suni deri veya istenilen başka bir malzemeyle kaplanması
Ben mobilyaları yaparlarken arada kalan boşluklar kumaş kaplanacak sanmıştım, bilmiyorum belki de eski usta öyle planlıyordu. Ama Murat Usta komple boşalttı arabayı, hava tutup bütün arabanın içini tozdan arındırdı. Sonra makinayla yapıştırıcı püskürtüp , tavan ve duvarları kumaşla, tekerlek üstlerini kendisinin yumoş adını verdiği pofidik bir malzemeyle kapladı.
Böyle söylerken çok kolaymış gibi dursa da gerçekten ustalık isteyen bir iş bu. Öyle ki başka bir iş için başka bir karavancıya götürdüğümüzde aracı, “Murat Usta mı yaptı onun gibi yapan yok, biz pvc kaplıyoruz” bile dediler. Neden? Diyorsunuz. “Kumaş, ahşap alıştırırken yırtılıyor.” Cevabını alıyorsunuz. Valla o sizin beceriksizliğiniz demek lazım ancak biraz ayıp evet ancak buradan yazabiliyorum yoksa çatlarız.
Aşamaları ara ara çektiğimiz videodan izleyebilirsiniz. Biz tavanı ve duvarları birbiriyle uyumlu ama birbirinden farklı iki kumaşla kaplattık. Dolaplar ve duş kapısı kaplamasında flok kullanıldı. Gene duş içinde ıslak zemine uygun, seramik görünümlü bir pvc kaplama kullandık. Tabana hafif bir parke aldık ama usta bu olmaz ses yapar deyince, parke görünümlü pvc kullanıldı. Koltuklarda da ortama uyumlu farklı iki renk kadife kaplama kullanıldı. Genel olarak açık renkler tercih ettik ki zaten küçük olan “evciğimiz” biraz daha ferah görünsün.
Bu arada kayıtdışı bilgi Murat usta ile Halûk’un doğum günleri aynıymış. Murat usta birlikte çalışması zevkli olduğu kadar zor biri aslında. Öyle her dediğinizi yapmıyor!!! Bu arada Halûk, Murat’ı o kadar sevdi ki onun için bir web sitesi de yapıverdi. www.designbycoskun.com